19 Ağustos 2010 Perşembe

Salata

Hedefi ıskalamaktan korkan oklar sadaklarında çürümeye mahkumdur.

Kadıköy Alkım kitapevinden mart ayından indirimli 2010 ajandaları almıştım. Şimdi günlerimin çoğunu Nietzche'nin samur bıyıklarına bakarak geçiriyorum. Halbuki hiç Nietzche okumadım ve pek merak da etmedim açıkçası. Bu aralar Terry Pratchett hayranlığım had safhada o sebepten "Good Omen" i okuyorum. Bir de her fırsatta House seyrediyorum. Sırf söyleyebilecek sözü var diye her konuda ahkam kesip ota boka laf atana adamın sefil yaşamını seyretmek beni baya eğlendiriyor. Oysa ben çok çok önce öğrendim bu konuda uygulanması gereken taktiği; "Hiç birşey düşünmüyormuş gibi durayım ki insanlar beni herşeyi biliyor zannetsin."

Nişanlımla beraber hoş bir hayat yaşıyorduk Temmuz başından beri... Eylül ayının gelmesi ile beraber Alpay'ın kadife sesine kanan tüm üniversiteliler gibi o da sınavlar için memlekete dönüyor. Artık bu seneyi de atlatırsak 2011 yazına nikah yaparız. Nişan yüzüklerini aldık bile zaten. Takılmak için gün sayıyorlar.

Bazen düşünüyorum da hayatımdaki bu hızlı değişikliklere ne kadar çabuk adapte olduğuma hala inanamıyorum. Mart ayı başında 6 aydır işsiz, yurtdışına çıkma planları yatmış boş gezenin boş kalfası bir adamken, Temmuz ayı başında iş güç sahibi, ev bark sahibi, eşyasını düzmüş, arabasını almış nişan yüzüklerine bakan bir adam oldum. Sonra da Fight Club geliyor aklıma: "Sahip olduğun şeyler sana sahip olmaya başladığında..." Galiba ben sahip olunan şeylerin kendimi değiştirmesine izin vermeyecek kadar sağlam bir omurga oluşturmuşum ve bu yüzden her türlü değişikliğe kolayca adapte edebiliyorum kendimi...Bunu yaparken de beni ben yapan zevklerimden ve görüşlerimden hiç ödün vermiyorum yada vazgeçmiyorum, önemli olan da bu.

Bu aralar canımı sıkan tek şey Referandum'a "Hayır" deme konsunda Banu AVAR'ın Facebook'ta gördüğüm bir yazısından etkilenerek karar vermiş olmam.  Konu hakkında ciddi düşünmeye başladığımda % 60 hayır diyordum 2 haftalık beyin fırtınası sonunda %50-50 ye kadar getirdim konuyu. Ama okuduğum yazı sanki bir anda unuttuğum bir şeyi bana hatırlattı.
Sonuç ne olursa olsun ben Türkiye'de hayatı çok etkileyecek bir sonuç doğuracağını düşünmüyorum.
12 Eylül 1980 Anayasasına %92 evet denmesi gibi topyekün bir sonuç çıkmadıkça kimseye komas, çünkü adımız tomas....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder