5 Mayıs 2011 Perşembe

el classico bıkkınlığı

18 günde 4 maç oynandı ve sonunda konuşulacak tartışılacak pek çok konu ortaya çıktı. 4 maçta genel olarak Barcelona'nın üstünlüğü kimse tarafından yadsınamaz. Ama arada Real Madrid'in sezonun ilk kupasını almış olması ve Mourinho'lu ilk senelerinde fark yiyen takımdan sahada kavga eden takıma dönüşmeleri sevindirici.

Ayrıca maçlar sonunda ortaya çıkan toplam istatistiklerde Real Madrid'i niye sevdiğime dair çok güzel bir nokta gözüme çarptı. (istatistikler copy-paste, benim aşırdığım adam nereden aşırmış bilemem tabi)

-Barcelona bu maçlarda ortalama yüzde 73 oranında topa sahip olurken, Real’inki ise yüzde 27 oldu.

-Barcelona, 4 maçta toplam 2750 isabetli pas yaptı Real Madrid ise 4 maçta toplam 703 isabetli pas yapabildi
-Barcelona 4 maçta 48 gol pozisyonu bulurken, Real Madrid 37 pozisyon yakaladı.
-maçlarda Barcelona’nın kaleyi tutan şut sayısı 21 olurken, Real Madrid’in 14 şutu kaleyi buldu.

Oranladığınızda Barcelona 1 gol pozisyonu için 57 pas yaparken Real Madrid 19 pas yapıyor gibi bir sonuç çıkıyor. Bu da Real Madrid'in topu eveleyip gevelemeden direk rakip kaleye en kısa yoldan indiğini gösteriyor. İşte Barcelona'yı seyrederken sıkılmamın ve Real'i seyrederken sürekli heyecanlanmamın sebebi burda gizli.
Ayrıca iki takımda kaleyi bulan şut / pozisyon oranının %40 civarında olması her iki takımda da gol ayaklarının ne kadar yetenekli olduğunu ortaya koyuyor.
Şunu da belirtmeliyim, şu anda ne iş yapıyor olursanız olun, eğer işinizde tek bir gün bile şu 4 maçın hakemlerinin maç başına gösterdiği kadar kötü bir performans sergilerseniz bilin ki işten kovulursunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder