Belki evime 2 kilometre uzaklıkta oynanmasından, belki de Şaktar'ın turuncu formasından bilinmez ama seyrederken en keyif aldığım final oldu. Hatta ilk yarının son 25 dakikası boyunca seyrettiğim maçın bir final olduğuna inanamadım.
İki takımda çok sağlam savunma yapmasına rağmen sürekli hücum oynadılar, Şaktar'ın brezilyalıları+srna kısa uzun yerden havadan pas gösterisi izlettirdiler bizlere. Lewandowski ise topu her ayağına aldığında "çekilin, abanacağım!" der gibiydi. Bunların karşısında en nefret ettiğim futbol klişesi olan "Alman Makinesi" vardı (klişeyi sevmem ama oyununu severim). Takımda ki herkes her zaman doğru yerde duruyor doğru yöne bakıyor ve doğru yöne koşuyordu.
İki takımda "ilk yarı zevkli geçsin, bir sorun olursa ikinci yarı telafi ederiz." diyerek bize çok zevkli bir maç seyrettirdi.
Bülent denen adamın saçmalamaları ve Televole spikeri Melih'in futboldan bihaber yorumları eşliğinde biz dost muhabbeti çevirerek seyrettik maçı arkadaşlarla. 20. dk civarı duyduğum "Fenerbahçe" seslerine ve "Gençlik Marşı"na sevinsem mi yoksa üzülsem mi bilemedim.
Maç nerdeyse tamamen tahmin ettiğim şekilde geçti (çok zevkli olması dışında). Tek sorun ben Şaktar'ın maçı 2-1 e getiren galibiyet golünü son 10 dakika içinde atacağını düşünüyodum. Lucescu takıma maçı uzatın diyince benim kuponlarda yattı tabe.
4 kupon hepsi tek maçtan MS 1 - İY/MS 1/1 - Üst - Maç Sonucu 2-1.... Para eğitim kurumlarına gitti ama ben verdiğim paranın hakkını maçdan aldığım keyifle haydi haydi çıkardım zaten.
Acıbadem Bizim Dürüm'de sezonun bitmesine 1 maç kaldı. Haftaya Barcelona karşısında "Manchester"ımızın benzer bir başarıya koşacağı ümidindeyim.
lucescu farkı..
YanıtlaSillucescu farkı felan değil bariz daha iyiydi sahadaki şaktar kadrosu...
YanıtlaSil